29.2.12

kıskançlık

kıskanmak enteresan bir duygu şekli, sinirlerimi alt üst ediyor. daha farklı bir kıskanma şeklim olsun isterdim; mesela birilerinin aldığı yeni şeyleri kıskansaydım herşey çok kolay olurdu, gider bende alırdım ve herşey çözülürdü. ama maalesef ben bana ait olanları kıskanıyorum.
hatta bana ait olan şeyleri kıskanma konusunda usta sayılabilirim. arkadaşlarımı, ailemi ve köpeğimi ölümüne kıskanıyorum. sadece benim olsunlar istiyorum, biraz hastalıklı bir durum. yok yok biraz değil ileri dereceli hastalıklı durum. yolda köpeğimi sevenleri öldürmek, benim arkadaşlarımla ve/veya çekirdek aile fertlerimden biriyle yeni tanışıp çok samimiymiş gibi davrananlara da uzun süre işkence yapmak ve işkence yaparak hırsımı aldıktan sonra öldürmek istiyorum!!!
herşeyi ölümcül kıskanmıyorum tabi o ayrı, şimdi kendime haksızlık yapmak istemem. mesela okumakta olduğum uykusuzu 5 dklığına bırakıp geri döndüğümde; birisi almış okuyorsa ve bu da yetmiyormuş gibi birde kaldığım sayfayı değiştiriyorsa bu bende sadece işkence yapma isteği uyandırıyor, aslında fiziksel işkence istiyorum böyle kanlı, ağlatmalı, parmak eksilten cinsten. ama tabii sonuçta yasalar var, cezalar var, ilk fiziksel darbe girişimindeki kuvvet eksikliği var, o yüzden daha çok manevi işkenceye gidiyorum yöntem olarak; efendim dır dır olsun, yüksek ses olsun, nefes almadan konuşarak; sadece eylemi gerçekleştireni değil aynı zamanda o sırada odada bulunan masum insanları da canından bezdirmek olsun, türlü çeşit manevi yıkım yollarına gidebiliyorum. ama kesinlikle öldürme isteği olmuyor içimde. ama şimdi, yine burda da kendime hiç haksızlık yapmak istemem, okunan şey ne olursa olsun, izin almadan alıp okumaya başlamak ve bu da yetemiyormuş gibi birde "ne var yaa, yedik mi" gibi ifadelerde bulunmak gerrrçekten sonnn derece kaba ve rahatsız edici bir davranış, bence... bu aynı sormadan alıp okuma olayını başka bir arkadaşım heyecanla ve merakla okumakta olduğum kitaba yapmıştı, geri istediğimde de "1dk" diyip vermemişti, onunla ilgili duygularımı yazabilmek için yeterli sakinliğe sahip değilim, hala daha aklıma galince klavyeyi bile parçalayasım geliyor, kapattım konuyu....................
ama bazı kıskançlıklarımla başa çıkmayı öğrendim sayılır, mesela artık metrodaki koltuğumu çok kıskanmıyorum. başkası oturunca, -tabi yine inceden bir gıcık oluyorum- ama bazen görmezden bile gelebiyorum, olmazsa vagon değiştiriyorum. tedaviye yanıt alıyorum bu konuda kendimden. eskiden metrodaki koltuğum çok önemliydi, eğer başkası oturursa 15 dklık yolculuk boyunca dünya üzerindeki tek düşmanım o oluyordu. sonradan düşündüm yanlış buldum, kendimi telkinlerle felan tadavi aşamam hala devam ediyor, ilerlemeden memnunum :)
amaaaaaaaaaaaaaaaaaa yolda yürürken, cafede veya barda otururken beni tamaaaaaaaaaaaaameeen görmezden gelip, eğilip benim kara kızımı, ceku balımı seven, mıncıklayan, agucuk gugucuk gibi garip tanımsız sesler çıkaran hele hele heleeeeeeeeee "anneeeeemmmm" diye hitap edenler varyaaaaaaaaaaaaa; hani varryaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa....................... o sırada istiyorum ki ceku balım dünyanın en saldırgan köpeği olsun; elini, kolunu, yüzünü artık allah ne verdiyse paramparça etsin. ama yok benim miniğim sevgi arsızı cekum hemen yılışıyor.
ŞİMDİ BURDAN BU SAYGISIZLIĞI YAPAN BÜTÜN İNSANLARA diyorum ki; bir çok insanın evcil hayvanı, can yoldaşıdır, evinin bireyidir. yolda yürürken veya herhangi bir yerde yanındaki insana sormadan eğilip sevmek sadece görgüsüzlük veya saygısızlık olmakla kalmayıp, aynı zamanda sizinde sağlığınızı tehlikeye atabilir, evcil hayvan veya sahibi tarafından fiziksel veya manevi şiddete maruz kalabilirsiniz. çünkü ben bi gün birini harbiden böyle eviiireeee çeviiirrrreeeee dövecem başka türlü rahatlayamıcam, sinirden de daha yazamıcam, saygılar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder